Siz değerli misafirlerimizle belirlenen kalkış noktalarından hareketle turumuza başlıyoruz.

 Sabah yolculuğumuz sırasında uygun bir dinlenme tesisinde kahvaltımızı alıyoruz (ekstra). Ardından, Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlıklarıyla 1927 yılında "Gazi" unvanını alan Gaziantep’e doğru ilerliyoruz. İlk durağımız, dünya çapında ünlü mozaikleriyle göz kamaştıran Zeugma Mozaik Müzesi. Burada, binlerce yıl öncesine uzanan sanat eserlerini yakından inceleyerek, Zeugma Antik Kenti'nden çıkarılan mozaiklerin büyüleyici detaylarını keşfediyoruz. Müze gezimizin ardından, tarihi atmosferiyle bizleri karşılayan Almacı Pazarı ve Sedefçiler Çarşısı’nda kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Geleneksel el sanatlarının hala yaşatıldığı bu çarşılarda, el işçiliğiyle üretilmiş sedef kakma eserleri ve yöresel ürünleri görebiliriz. Sonrasında, Gaziantep’in meşhur Tahmis Kahvesi'nde keyifli bir mola veriyoruz. Menengiç kahvemizi yudumlayarak, bölgenin tarihi dokusunu hissediyoruz. Verilen serbest zamanda alışveriş yapabilir, baklava ve Antep fıstığı gibi şehrin eşsiz lezzetlerinden satın alabilirsiniz. Alışverişimizi tamamladıktan sonra bu güzel şehirden ayrılarak "Siyah Gül" denince akla gelen, mistik atmosferiyle ünlü Halfeti’ye (Ekstra) doğru yola çıkıyoruz. Yakın zamanda Fırat Nehri üzerinde kurulan Birecik Barajı’nın suları altında kalan bu tarihi kasaba, günümüzde "Saklı Cennet" olarak anılmaktadır. Dileyen misafirlerimizle birlikte tekne turuna katılarak, baraj gölü üzerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz. Tekne turumuz sırasında Rumkale’nin heybetli yapısını, sular altında kalan eski köyleri ve tarihi taş evleri gözlemleyerek, bu eşsiz manzaranın tadını çıkarıyoruz. Tekne turunun ardından Halfeti’de kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Burada, eşsiz manzaraya karşı unutulmaz kareler yakalayıp, bölgenin huzurlu atmosferini hissedebilirsiniz. Geizimizin ardından Adıyaman’a ulaşıyoruz. Akşam yemeğimizi otelimizde aldıktan sonra konaklamamızı gerçekleştiriyoruz.

 Yeme-İçme Bilgileri & Mesafeler:

Sabah Kahvaltısı: Yol güzergahında uygun bir tesiste alınacaktır (ekstra).

Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Mesafeler: Gaziantep → Halfeti → Adıyaman: Yaklaşık 240 km (3 saat)

Konaklama: Adıyaman otelleri.

 Sabahın erken saatlerinde, dileyen misafirlerimizle birlikte (Ekstra) unutulmaz bir deneyim yaşamak için Nemrut Dağı’nda Güneşin Doğuşu Turuna başlıyoruz. Otelimizden hareket eden minibüslerle, 2150 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’na doğru tırmanıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "Güneşin Tanrılarına En Yakın Yer" olarak anılan bu etkileyici zirvede, Doğu ve Batı Terasları, Zeus Oramastes, Apollon Mithras, Herakles Artagnes, Kommagene Kralları, koruyucu Aslan ve Kartal heykellerini yakından inceliyoruz. Güneşin doğuşunu izlerken, tarihi atmosferin büyüsüne kapılarak unutulmaz fotoğraflar çekiyoruz. Keyifli bir sabahın ardından minibüslerimizle otelimize geri dönüyor ve açık büfe sabah kahvaltımızı alıyoruz. Kahvaltımızın ardından, insanlık tarihinin en eski tapınak kompleksi olan Göbeklitepe’ye doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 12 bin yıl önce inşa edilen ve tarihin bilinen ilk tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe, gizemli hikayesiyle bizleri büyülüyor. Neolitik Çağ’ın hac merkezi olarak anılan bu benzersiz yapıyı gezerken, burada yapılan kazılar ve keşfedilen semboller hakkında rehberimizden bilgiler alıyoruz. Göbeklitepe ziyaretimizin ardından, Şanlıurfa şehir merkezine hareket ediyoruz. Şanlıurfa’da ilk olarak, Halil-ür Rahman ve Rızvaniye Camileri, Balıklı Göl, Aynzeliha Gölü ve Hz. İbrahim Makamı gibi kutsal mekanları ziyaret ediyoruz. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olarak bilinen Balıklı Göl’ün mistik atmosferinde yürüyüş yaparak, efsanelerle dolu bu şehrin ruhunu hissediyoruz. Ardından, bölgenin ünlü lezzetleri ve yöresel ürünleri hakkında bilgi almak için İsot Sarayı’na uğruyoruz. Burada, şanlı Urfa biberi (isot), doğal salçalar ve baharatlar hakkında hem bilgi alıyor hem de tadım yapıyoruz. Son olarak, bölgenin en önemli ticaret noktalarından biri olan bedestende serbest zaman veriyoruz. Gümrük Hanı’na uğrayarak tarihi atmosferde bir çay molası vermenizi tavsiye ederiz. Gezilerimizin ardından otelimize yerleşiyoruz ve dinlenme için serbest zaman veriyoruz. Akşam saatlerinde dileyen misafirlerimiz, Urfa'nın geleneksel eğlencesi olan yemekli Sıra Gecesi programına (Ekstra) katılabilirler. Türkülere eşlik edip çiğ köfte yoğruluşunu izleyerek, unutulmaz bir yöresel deneyim yaşayabiliriz.

 Yeme-İçme Bilgileri & Mesafeler:

 Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir

Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Sıra Gecesi'nde alınacaktır. (Ekstra)

Mesafeler:

Adıyaman → Nemrut Dağı: Yaklaşık 50 km (1 saat)

Adıyaman → Göbeklitepe: Yaklaşık 190 km (2,5 saat)

Göbeklitepe → Şanlıurfa: Yaklaşık 20 km (30 dakika)

Konaklama: Şanlıurfa Otelleri (Oda + Kahvaltı Konaklama)

 Sabah otelde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, peygamberler şehri olarak bilinen Urfa’nın mistik topraklarında yer alan Harran’a doğru yola çıkıyoruz. İsmi "Yolların Kesiştiği Yer" anlamına gelen ve 5000 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Harran, sıra dışı konik kubbeli evleriyle adeta zamana meydan okuyor. Burada, İslam dünyasının ilk üniversitesi kabul edilen Harran Üniversitesi kalıntıları, tarihi Harran Kalesi ve bölgenin geleneksel taş mimarisini yansıtan Kervansaray ile Konik Harran Evleri’ni ziyaret ediyoruz. Çöl iklimine uygun olarak inşa edilen bu benzersiz yapılar arasında dolaşırken, tarihin derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz. Harran’daki gezimizin ardından rotamızı, Mezopotamya’nın kadim şehirlerinden biri olan Mardin’e çeviriyoruz. Mezopotamya Ovası’na bakan etkileyici manzaralar eşliğinde şehri keşfetmeye başlıyoruz. İlk durağımız, bölgenin en önemli eğitim merkezlerinden biri olan Kasımiye Medresesi. Burada, medresenin avlusunda yer alan havuz ve su kanallarının sembolik anlamlarını rehberimizden dinleyerek, geçmişin izlerini keşfediyoruz. Ardından, Mardin’in dar ve taş döşeli sokaklarında yürüyerek şehrin mimari güzelliklerini keşfetmeye devam ediyoruz. Kırklar Kilisesi, Abbaralar, Eski PTT Binası, Ulu Camii ve Şehidiye Camii gibi kentin tarihi dokusunu yansıtan yapıları ziyaret ederek, bu büyüleyici şehrin ruhunu hissediyoruz. Dileyen misafirlerimizle birlikte, Mardin’in yakınlarında yer alan ve Mezopotamya’nın en önemli antik kentlerinden biri olan Dara Antik Kenti’ni ziyaret ediyoruz (Ekstra Tur). Kaya mezarları, su sarnıçları ve surlarıyla dikkat çeken bu antik yerleşim, tarih tutkunları için kaçırılmayacak bir keşif noktası sunuyor. Gezilerimizin ardından Mardin’in tarihi çarşısında serbest zaman veriyoruz. Yöresel baharatlar, sabunlar ve gümüş telkari takılarla ünlü çarşıda keyifli bir alışveriş yaptıktan sonra otelimize geçerek dinleniyoruz. Akşam yemeği otelimizde alınacak olup, günün yorgunluğunu atarak yeni keşifler için enerji topluyoruz.

Yeme-İçme Bilgileri ;

 Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği:Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Mesafeler:

Şanlıurfa → Harran: Yaklaşık 45 km (40 dakika)

Harran → Mardin: Yaklaşık 220 km (3 saat 15 dakika)

Mardin → Dara Antik Kenti (Ekstra Tur): Yaklaşık 30 km (35 dakika)

Konaklama: Mardin otelleri.

 Sabah otelde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü Midyat’a doğru hareket ediyoruz. Süryani kültürünün en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilen Midyat, taş konakları, dar sokakları ve mistik havasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. İlk durağımız, 397 yılında inşa edilen ve Ortadoğu’nun en eski manastırlarından biri olan Mor Gabriyel Manastırı. Süryani halkı için büyük bir manevi öneme sahip bu kutsal yapının taş işçiliği ve benzersiz mimarisi bizleri etkiliyor. Manastır ziyaretimizin ardından, telkari sanatıyla ünlü Midyat Çarşısı’na uğruyoruz. El işçiliğiyle öne çıkan gümüş takılar ve yöresel ürünler arasında keyifli bir alışveriş molası veriyoruz. Midyat’taki gezimizin ardından, tarihin ve doğanın iç içe geçtiği Hasankeyf’e doğru yol alıyoruz. Dicle Nehri kıyısında yükselen, 12 bin yıllık geçmişiyle Mezopotamya’nın en eski yerleşimlerinden biri olan Hasankeyf, zengin tarihi mirasıyla bizleri karşılıyor. Bir zamanlar İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan ve farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bu kadim kent, Artuklular, Eyyubiler ve Osmanlılar döneminde büyük bir kültürel merkez olmuştur. Hasankeyf gezimizde, Zeynel Bey Türbesi, Eyyubi Camii, El Rızk Camii, Süleyman Han Camii, kaya mezarları ve tarihi mağaralar gibi önemli yapıları keşfediyoruz. Eski Hasankeyf’te bulunan mağaralar, binlerce yıl boyunca insanların yaşadığı doğal barınaklar olarak kullanılmış, zamanla bir yerleşim alanına dönüşmüştür. Bu mağaraların arasında dolaşırken, tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkıyoruz. Daha sonra, Hasankeyf’in en etkileyici noktalarından biri olan Tarihi Hasankeyf Köprüsü’nün kalıntılarını görüyoruz. Artuklu döneminde inşa edilen ve zamanında bölgenin en büyük taş köprülerinden biri olan bu yapı, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Dileyen misafirlerimiz, Dicle Nehri üzerinde düzenlenen Hasankeyf tekne turuna (Ekstra) katılarak, bölgenin büyüleyici manzarasını suyun üzerinden izleme fırsatını yakalayabilirler. Tekne turu sırasında, sular altında kalan eski yerleşim yerlerini gözlemleyerek, Hasankeyf’in geçmişten bugüne uzanan hikâyesine tanıklık ediyoruz. Hasankeyf’te geçirdiğimiz keyifli saatlerin ardından, Diyarbakır’a doğru hareket ediyoruz. İslam dünyasının beşinci Harem-i Şerif’i kabul edilen Diyarbakır Ulu Camii’ni ziyaret ederek gezimize başlıyoruz. Taş işçiliğiyle göz kamaştıran bu tarihi yapı, İslam sanatının inceliklerini ve kentin kültürel dokusunu yansıtıyor. Ardından, ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğup büyüdüğü müze evini ziyaret ediyoruz (Restorasyon nedeniyle dışarıdan görülebilir). Geleneksel Diyarbakır evlerinin mimarisini gözlemleyerek, şairin yaşamına dair izler buluyoruz. Gezimizin son durağı, Dicle Nehri’nin üzerinde yükselen tarihi On Gözlü Köprü oluyor. Yüzyıllardır kentin sembollerinden biri olan bu taş köprüde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından, Elazığ’a doğru hareket ediyoruz. Akşam saatlerinde otelimize yerleşerek, günün yorgunluğunu otelde alacağımız lezzetli bir akşam yemeğiyle atıyoruz.

 Yeme-İçme Bilgileri ;

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Mesafeler

Mardin → Midyat: Yaklaşık 65 km (1 saat)

Midyat → Diyarbakır: Yaklaşık 130 km (2 saat)

Diyarbakır → Elazığ: Yaklaşık 150 km (2 saat)

Konaklama: Elazığ Otelleri

 Sabah otelde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, günümüzün ilk durağı olan Keban Baraj Gölü’ne doğru yola çıkıyoruz. Feribotlarla, Murat Nehri kıyısında yükselen tarihi Pertek Kalesi’nin eşsiz manzarası eşliğinde Pertek’e geçiyoruz. Baraj gölü kenarındaki tesisleri ve plajlarıyla Akdeniz kasabalarını andıran bu şirin ilçede kısa bir mola veriyoruz. Ardından, Munzur Dağları’nın eteklerine kurulmuş, doğal güzellikleriyle ünlü Tunceli’ye ulaşıyoruz. Modern şehir hayatıyla dikkat çeken Tunceli’de, hareketli sokaklarında dolaşarak bölgenin sosyal ve kültürel dokusunu yakından gözlemleme fırsatı buluyoruz. Burada verilen serbest zamanda, dileyen misafirlerimiz Munzur Çayı kıyısında kahvelerini yudumlayarak bu güzel coğrafyanın keyfini çıkarabilirler. Serbest zamanın ardından Elazığ’a doğru yola çıkıyor ve şehrin en hareketli noktalarından biri olan Kapalıçarşı’da kısa bir alışveriş molası veriyoruz. Ardından, tarihe yolculuk yapmak için Elazığ’ın eski yerleşim yeri olan Harput’a geçiyoruz. Burada, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Harput Kalesi’ni ziyaret ediyor, ardından eğik minaresiyle ünlü Ulu Camii’yi, geleneksel mimarinin güzel örneklerinden Harput Konakları’nı ve mistik havasıyla dikkat çeken Arap Baba Türbesi’ni keşfediyoruz. Son olarak, Harput’un simgelerinden biri olan Balak Gazi Heykeli’nin bulunduğu noktada mola vererek Elazığ’ı kuşbakışı seyrediyoruz. Muhteşem manzara eşliğinde içeceğimizi yudumladıktan sonra otelimize geçerek dinleniyoruz. Akşam yemeği otelimizde alınacaktır.

 Yeme-İçme Bilgileri

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir

Öğle Yemeği: Bölgede alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği:Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir

Mesafeler

Elazığ → Pertek: Yaklaşık 40 km (45 dakika)

Pertek → Tunceli: Yaklaşık 55 km (1 saat)

Tunceli → Elazığ: Yaklaşık 100 km (1 saat 45 dakika)

Konaklama: Malatya otelleri.

 Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından, keyifli bir gün bizi bekliyor. İlk olarak panoramik Malatya turumuzu gerçekleştiriyoruz. Kayısı diyarı olarak bilinen Malatya’da kısa bir şehir turunun ardından, büyüleyici doğası ve tarihi dokusuyla bizi karşılayacak olan Kemaliye’ye doğru yola çıkıyoruz. Kemaliye’de ilk durağımız, bölge için büyük bir anlam taşıyan Recep Yazıcıoğlu Köprüsü olacak. Öncülüğünü Vali Recep Yazıcıoğlu’nun yaptığı ve Devlet-Millet iş birliğiyle hayata geçirilen bu köprü, bölge halkı için büyük bir öneme sahip. Köprü hakkında rehberimizden detaylı bilgiler aldıktan sonra, Türkiye’nin en etkileyici doğal güzelliklerinden biri olan Kemaliye Taş Yol’a ulaşıyoruz. Bu yol, ülkemizin en büyük kanyonlarından biri olarak bilinen Karanlık Kanyon’un sarp kayalıkları boyunca uzanıyor. Fırat Nehri’nin milyonlarca yılda aşındırarak oluşturduğu ve yer yer 800 metreyi aşan dik yamaçlarla çevrili bu kanyon, görenleri kendine hayran bırakıyor. Yolu daha da etkileyici kılan ise, tamamen insan eliyle oyularak yapılmış olması. Yıllar süren büyük bir emek ve azimle açılan bu yol, insan kararlılığının en büyük örneklerinden biri olarak günümüze ulaşmış durumda. Su seviyesinin uygun olması halinde, dileyen misafirlerimizle birlikte Karanlık Kanyon’da tekne turu yapıyoruz. (Ekstra) Taş Yol gezimizin ardından, Kemaliye merkeze ulaşıyoruz. Burada, taş evleri, dar sokakları ve özgün kültürel dokusuyla dikkat çeken ilçenin atmosferini hissediyoruz. Sonrasında, yöreye özgü lezzetlerden biri olan ve Salim Usta tarafından üretilen “Lök” tatlısının yapımını öğrenmek için Lökhane’ye gidiyoruz. Pekmez ve cevizle yapılan bu doğal lezzeti tattıktan sonra, Ahmet Kutsi Tecer’in ünlü dizelerine ilham veren Apçağa Köyü’ne doğru yol alıyoruz. “Orada bir köy var uzakta” dizeleriyle hafızalara kazınan Apçağa, doğal güzellikleri ve geleneksel mimarisiyle bizleri büyülüyor. Burada vereceğimiz serbest zamanda, çaylarımızı ve kahvelerimizi yudumlayarak keyifli anlar geçiriyoruz. Kemaliye’de geçirdiğimiz güzel saatlerin ardından, rotamızı Selçuklu döneminin önemli kentlerinden biri olan Divriği’ye çeviriyoruz. Burada, Türk-İslam sanatının başyapıtlarından biri kabul edilen ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Divriği Ulu Camii’ni ziyaret ediyoruz. 1228 yılında Mengücek Beyliği döneminde inşa edilen bu cami ve bitişiğindeki Darüşşifa, taş işçiliği açısından dünya çapında bir şaheser olarak kabul ediliyor. Gün ışığına bağlı olarak farklı gölgeler oluşturan detaylı bezemeleri ve her biri farklı anlamlar taşıyan motifleriyle bu eşsiz yapıyı keşfederken, Selçuklu sanatının zirve noktalarından birine tanıklık ediyoruz. Divriği’deki gezimizin ardından, Sivas’a doğru yola çıkıyoruz. Panoramik şehir turumuz sırasında, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait önemli eserleri görerek bu köklü şehrin tarihine dair bilgiler ediniyoruz. Sivas turumuzun ardından, İstanbul’a dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Akşam saatlerinde, siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalarda bırakarak, bir başka Go-Turkey seyahatinde yeniden buluşmak dileğiyle veda ediyoruz.

 Yeme-İçme Bilgileri ;

Sabah Kahvaltısı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir

Öğle Yemeği: Güzergah üzerinde alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Güzergah üzerinde alınacaktır. (Ekstra)

Mesafeler

Malatya → Kemaliye: Yaklaşık 150 km (Yaklaşık 2,5 saat)

Kemaliye → Divriği: Yaklaşık 110 km (Yaklaşık 2 saat)

Divriği → Sivas: Yaklaşık 180 km (Yaklaşık 2,5 saat)

Sivas → İstanbul: Yaklaşık 890 km (Yaklaşık 10-11 saat)

Konaklama: Bu gece konaklama yoktur.